Son yenilenen lisansız elektrik üretim yönetmeliği uyarınca, artık ürettiğiniz elektrik ile tükettiğiniz elektriğin aynı yerde olmasına gerek kalmadı.
Özellikle İstanbul Ankara, Kocaeli, İzmir gibi sanayisi ve enerji tüketimi yoğun, arsası pahalı ve çatıları tüketime yetmeyen alanlar için bu oldukça sevindirici bir haber.
Örneğin, bir OSB bölgesinde OSB ana sayacı diyelim yılda 15 milyon kwh tüketiyor. Kabaca yaklaşık 70 Milyon TL. Bu tüketimi karşılamak için kabaca 10 MW kurulu güce ihtiyaç var, bu da yaklaşık 150-200 dönüm arazi anlamına geliyor. Bu tesisi kurmak için arsa hariç 7 Milyon Dolar gibi bir finansman gerekiyor. Yani yaklaşık 130 Milyon TL.
Şimdi Küresel firmalar / yatırımcılar bu durumu fırsata çevirmek istiyor. Hastanelere, OSB’lere, üniversite kampüslerine, belediyelere, arıtma tesislerine, sulama tesislerine gidip, size güneş enerjisi kuralım, yap işlet ve/veya devret yapalım diyor. Zaten elektriği tüketiyorsunuz, bizden alın diyor. Piyasadan da elektriği size % 5-10 ucuza verelim diyor. Tüketen ucuza elektrik alıyor, yatırımcı kısa sürede parasını geri alıyor, devletin de enerji maliyeti, cari açığı azalıyor.
Ayrıca, güneşi bol, güneş verimliliği iyi tarlaları / arsaları olanlar bu yerlerini bu firmalara satabilir, kiralayabilir, bu çerçevede kendisi de yatırım yaparak arsasını çevresinde bu tür enerji tüketimi yüksek tüketicileri bularak değerlendirebilir.
Birçok banka, bu işlemler için 1-2 yıl ödemesiz, 5-7 yıl vadeli yatırım kredileri veriyor.
Güneş bizi bekliyor..