Miladi takvime göre, hicretin olduğu gün olan 16 Temmuz'da darbe yapmak isteyenler, Allah'ın izni, milletin cesareti ve feraseti ile 16 Temmuz'da duvara tosladı.. Fransa'dan kalkan uçakla İran'a giden mollalar gibi, Yavuz Selim Han'ın hırkası ile Ankara'ya "hicreti" planlayanlar, vatansız ve kansız olarak tarih sayfalarına geçtiler. 15 Temmuz günü saat 14 sularında darbeye yönelik ilk bilgilerin geldiği o saatlerde, mit ve genelkurmay, darbecilere konudan haberdarız bilgisini sızdırarak paniklemelerini ve darbeyi milletin ayakta olduğu 22 sularına çekmelerini sağladı. (Bu süreçte fetöye sızmış, sonradan da ortadan kaybolmuş bir gizli el acaba var mıydı ?) Devlet, Saat 18'de canlı yayınlarda TV karşısına geçip, darbe [...]

Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın 25 yıl içinde en başarısız olduğu 3 şey ne diye soracak olursanız; 1-) Adalet.. Hiç kuşkusuz birinci sıraya bunu yazmak gerekiyor. Harcarken adaletli harcayamadı, vergiyi toplarken adaletli toplayamadı, mahkemelerde kararları vicdanları rahatlatacak şekilde veremedi, davalar uzadıkça uzadı, insanların adalet kurumuna güveni kalmadı. Meclis, toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak yasaları çıkaramadı.. Toplumsal şiddet, nafaka meselesi, kadının beyanı meselesi, köpek terörü, TV'lerdeki yayınlar, sosyal medyadaki başıboşluk, iftiralar, hareketler, yalan haberler, hırsızlık, gasp, yaralama, adam öldürme, tecavüz.. Bunlara ilişkin toplumda OH BE dedirtecek yasalar bir türlü çıkamadı. Ağızlarda sürekli yeni anayasa.. ÖNCE BUNLARI ÇÖZMEK GEREK. 2-) Eğitim.. Devleti yönetenler, ülke içinde [...]

Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye 25 yılda yaptığı en iyi 3 şey nedir diye soracak olursanız; 1-) Fetö'nün gücünü epey zayıflatması, bitme noktasına getirmesi, operasyonel kabiliyetini azaltması.. 2-) Asker, Emniyet, Yargı, Bürokrasi ve Basın içinde çöreklenmiş İslam düşmanları ile mücadele etmesi ve güçlerini epey zayıflatması.. 3-) Savunma sanayisinde Türkiye'nin önünün sağlam irade ve kararlılıkla açılması. Yapabiliriz fikrini zihinlere ve şirketlere işlemesi.. DEVLET olarak arkanızdayız hissini kalplere yerleştirmesi..

Devletler, bazen birilerini çocukluktan itibaren yetiştirir. Bazen de birileri devletlerin dikkatini çeker. Hitabeti, yazdıkları, çizdikleri, zaafları, toplumdaki karşılığı onlar için önemli unsurlardır. Kimi zaman doğrudan anlaşarak çalışırlar, Kimi zaman, onlara çalıştığını bilmeden yönlendirilirler.. Kimi zaman, her iki taraf da birbirini kullanır. Kimi zaman, kullanıldığı düşünülen kişi, onları kullanır. İran'a 70'lerin sonunda Fransa'dan inen uçak, acaba bu seçeneklerin hangisi idi ? Bugün anlamak çok daha kolay. --------------------------------------------------- 70'lerin sonu, 80'lerin başında, Ortadoğu'da izlenecek yeni politikanın adımları atıldı. 2. Dünya savaşı bitmiş, kendi aralarındaki meseleler büyük ölçüde hallolmuş idi. Sıra Ortadoğu'ya gelmişti. Ortadoğu'da cetveller ile parçalanan Müslümanlar, mezhep mezhep de parçalanmalı idi. [...]

Maalesef Ak Parti beklenti ve korkuyu sürekli diri tutuyor. Beklenti ve korkunun siyasi dönüşünün, hizmetin getirisinden daha fazla olduğunu düşünüyor, 10 sorunun 10 tanesini çözmektense, 1 tanesini çözüp, bunu pazarlayıp, 9 tanesinde ise, yaparsa Ak Parti yapar beklentisini diri ve taze tutuyor, korku ile biz olmazsak yapılmaz algısını zihinlere yerleştiriyor. Bana göre durum, bundan ibarettir. Yoksa bu kadar basit lokal, dış güçlere bile dokunmayan işlerin aylar yıllarca çözülmemesini başka türlü izah edemiyorum. Buna belki siyasi bir toplum mühendisliği diyeceğiz, belki 50+1 sisteminin dayatması, ama sonuçları beni ve belki de bizi üzüyor. Kimisi ise, tüm bunları plana sadık kal olarak tanımlıyor. [...]