Anadolu’ya dönüş nasıl olacak?
Kalabalık şehirlerden nasıl kurtulacağız ?
Tarımda neler yapmalıyız ?
* Türkiye sadece domates (tarım) satan tarım ülkesi olmaktan hızla çıkıyor. Savunma sanayisi lokomotif olmak üzere, sanayi ve imalat alanında yapılan yatırımların meyvelerini toplamaya başladık.
* Evet tarım önemli ve hatta savunma sanayisi gibi stratejik bir alan..
* Ancak cari açığın domates (tarım) satarak kapanamayacağı da bizim gibi büyük bir tüketim toplumu için de bir gerçek.
* 100 milyon dolarlık 1 adet uçak satışı, 100 milyon kg domates satmaya eşdeğer.
* 100 milyon kg domates üretmek için yaklaşık 5.000.000 m2 (500 ha) serada sezon boyunca üretim yapmanız gerek. Bu da yaklaşık 2500 kişinin doğrudan domates üretiminde istihdam edilmesi demek.
Tarım sektörünü, ülkenin ihracatından daha ziyade, istihdam, enflasyonla mücadele, gıdaya ucuz erişim, Anadolu’ya dönüş, şehirlerin seyreltilmesi ve sağlıklı yaşama dönüş gibi konular için daha çok önemsemek gerek..
* Anadolu’ya dönüşü daha çok tarım ile sağlamamız gerekiyor. Buna odaklanmak gerekiyor.
* Dedelerimiz, babalarımız henüz hayattayken, tarımla ilgili bu bilgi ve tecrübeyi kaybetmememiz gerekiyor.
* Buğday yani tarım olmayınca, saman, yani hayvancılıkta olmuyor. Hayvancılık olmayınca, ete, süte, yani proteine erişim de azalıyor. Gelişmiş ülkeler ile et tüketimi çok benzer grafikler çiziyor.
* Sulama için çokça projeler yapıldı, çok daha fazlası yapılması gerekiyor, kuraklık büyük bir risk olarak karşımızda..
* Üretimden tüketime olan zincirin kanunlar ile modellenmesi ve süreçlerin denetlenmesi gerekiyor.. * Üretiminden tüketime olan mal akışında %35’lere varan zayiatın azaltılması gerekiyor.
* Üretim planlaması ile, israfı, arz talep dengesini, fiyat istikrarını ve öngörülebilirliği sağlamak gerekiyor.
* 20 yıl önce 1 lt mazot almak için 1 kg buğday satmak gerekirken, bugün 4 kg buğday satmak gerekiyor. İşte bu ve benzer nedenlerle, tarım cazibesini yitiriyor. * Tarımın satın alma gücü azalıyor.
* Son satış fiyatından, üretici alması gereken hakkı alırsa, yüzyıllardır bildiğimiz bir iş olan tarım, Anadolu’ya dönüşü de hızla sağlayacak..
Anadolu’ya önce tarımla döneceğiz..
Dönmeliyiz..
Peki..
Anadolu’ya dönersek, ne olur ?
– Daha sağlıklı bir toplum oluruz.
– Ülkeye olan sağlık maliyetimiz azalır.
– Ülkece şehir yaşamında kaybedilen zaman azalır.
– Kamulaştırma maliyetleri azalır.
– Şehirlerdeki pahalı alt yapı maliyetleri azalır.
– Arsa maliyetleri düşer, ev sahibi olma oranı artar.
– Yerinde enerji üretimi imkanı doğar. Enerji arzı artar.
– Gıda israfı azalır. Nitelikli gıda tüketimi artar.
– Enerji israfı azalır.
– Arazi toplulaştırma hamleleri ile verimlilik artar.
– Anadolu’ya yayılırsak, ülkemizi ve zenginliklerini daha çok keşfederiz. Turizm, madencilik, yenilebilir enerji yatırımlarında gelişmeler kaydedilir.
– Enflasyon sepetindeki en önemli iki kalem olan barınma ve beslenme böylece daha kontrol edilebilir olur.
– İnsanların bahçeli evlerde kendilerinin de ufakta olsa üretimi katılması sağlanır. Yumurta, sebze, meyve, vb.
– Hizmet sektöründeki iş oranı, tarıma daha çok kayar.
– Şehirlerin yükü azalınca, şehirlerde de verimlilik artar.
– Askeri manada da daha güvenli bir ülke oluruz.
Kısacası Anadolu’ya yayılmalıyız..
Büyük Türkiye, Büyük Anadolu ile mümkün..



